1985 yılında baba mesleği olarak başladığım bu sektör aradan geçen yıllar içerisinde tutku ile bağlandığım bir meslek haline geldi. Yıllar içerisinde et, balık, dünya mutfağı ve banket organizasyonlarında değişik görevlerde yer aldım ve bu süre zarfı içerisinde mesleğin duayenleri kabul edilen üstatlar ile tanışma ve onlar ile çalışma şerefine nail oldum. Geçmişte edinmiş olduğum bu tecrübeleri sektörün ve de mesleğimin gelişimine katkı sağlaması amacı ile gerek teknolojik yenilikleri gerekse dünyanın değişen yeme içme alışkanlıklarını yakından takip ettim. Bu takip ve araştırmalarımın neticesinde elde etmiş olduğum bilgileri türk mutfağının dünyada gereken saygınlığa ulaşması için kullandım ve diğer bir taraftan ise gelecekte hem ülkemizi hem de bizleri yeme içme kültürü açısından temsil edecek olan yeni jenerasyon olarak tanımlayacağımız genç meslektaşlarımızı sektöre kazandırmamıza vesile oldu. Geriye dönüp baktığımda ise bunu da büyük oranda başardığımızı görüyorum. İşte bizler, yani mesleği ile evli olanların en büyük mutlulukları da bu olsa gerek Tüm bu anlattıklarımın ışığında beş duyuya hitap eden tek sanat dalının aşçılık olduğunu düşünüyor ve mesleğimi buna göre icra etmeye özen gösteriyorum.